Dualara İlişkin Hadisler

star vote post

Dualara ilişkin Hadisler (101) Hz. Aişe annemizin rivayetine göre, Peygamber (s.a.v.) namaza başladığında şöyle dua ederdi.

Sübhanekellahumme ve bihamdike, ve tebarekesmuke, ve tealâ ceddüke, ve Lâ ilahe ğayruke/ Allah’ım! Sana hamd ederek Sen’i her türlü eksiklikten tenzih ve takdis ederim. Senin adın mübarek ve bereketlidir. Senin şanın ve azametin yücedir ve Senden başka ilah yoktur.”,

Tirmizi, Ebu Davud ve İbn Mace zayıf senedlerle rivayet etmişlerdir. Ayrıca Ebu Davud, Tirmizi, Beyhakî ve başkaları da zayıf olarak göstermişlerdir. Ebu Davud, Tirmizi, Nesaî, İbn Mace ve Beyhakî Ebu Said el-Hudri yoluyla rivayet etmişler ve aynı zamanda zayıflığını da belirtmişlerdir. (E. Davud, 776; Tirmizi 243; 242; İbn Mace, 804, 806; E. Davud, 775; Müsned, 1/ 235)

Reklam ( Dualara İlişkin Hadisler )

Beyhaki diyor ki, iftitah tekbirinin alınmasından sonra,”Büshenekellahumme vebihamdike” duasının okunacağına ilişkin rivayet merfu olarak Abdullah b. Mesud ile Enes’ten gelmiştir, Ancak tüm bu rivayetler zayıftırlar. Beyhakî diyor ki, bu konuda rivayetlerin en sahihi, Hz. Ömer (r.a.) tarafından yapılan rivayettir. Sonra kendi isna-dıyla ondan rivayet etmiş, buna göre Hz. Ömer önce iftitah tekbirini almış, sonra da şöyle demiş dua etmiştir.

Sübhanekellahumme vebihamdike, Tebarekesmuke, ve Tealâ cedduke vela ila he ğayruke.”. (Beyhakî, 2/34) Allah daha iyisini bilir.

(102) Beyhakî Süneninde Haris yoluyla Hz. Ali’den rivayet ediyor, demişki, Hz. Peygamber (s.a.v.), namaza başladığında/iftitah tekbirini aldığında şöyle derdi/dua ederdi:

La ilahe illa ente. Zalamtu nefsi ve amiltu sûen. Fağfirti, innehü la yağfirezzünûbe illa ente. Veccehtu vechiye, . . ilh. / Senden başka ilah yoktur, ancak sensin var olan. Seni takdis ve tenzih ederim, her tür noksanlıktan uzaksın. Kendime yazık ettim ve kötülük işledim. Beni bağışla. Çünkü kimse günahları bağışlamaz, Ancak tek bağışlayansın Sen. Ben yüzümü sana çevirdim. . . sonuna dek devam.. .*.

Bu zayıf bir hadistir. Ravi diyor ki, Harisul Aver denilen adamın zayıflığında töm hadis bilginleri mütleliktirler. (Beyhakî, 2/33; el-Futühaturabbaniyye, 2/1178-179)

Hz. Peygamber (s.a.v.)’in, “Kötülük sana nisbet olunmaz/ kötülükle senin katına ulaşılamaz.” İslâm hukukçuları, kelâmcılar olarak ister sahabeden ve tabiinden itibaren olsun, ister onlardan sonra gelip onları izleyenler olsunlar, tüm İslâm bilginlerinin . görüşü ve inancı şu noktada kesindir.

“Doğrusu kainatta var olan her şeyi, iyilik ve kötülük, yararlısı ve zararlısı ne varsa hepsi de Allah tarafındandır. O herşeyden yüce ve münezzehtir. Her şey O’nun iradesi ve kudreti içerisinde olmaktadır.*

Bu durum böylece tesbit edildikten sonra, bu takdirde kesinlikle sözkonusu bu hadisin teviti yani yorumlanması gerekmektedir. İslâm bilginlerinin bu husustaki cevapları farklı farklı olmuştur. Şöyleki;

1-) En meşhur olan görüş ki, bu görüşü Nadr b. Şumeyl ve ondan sonraki imamlar/ilim adamlarının getirdikleri yorumdur. Buna göre hadisin manası şöyle-dir: “Şer ve kötülük ile asla Allah’a yaklaşılamaz, varılamaz.”

2-) Güzel ve temiz sözün sana yükseldiği gibi şey ve kötülük sona yükselemez. Ancak iyi olan şeyler sana yükselir,

3-) Edeb ve hürmet/ saygı gereği şer/ kötülük sana izafe/ nisbet olunamaz. Bu bakımdan, her ne kadar şerri/ kötülüğü yaratan Allah ise de, O’na,”Ey Şerrin/ kötülüğün yaratıcısı” anlamında, “Ya halikaşşerri” denilemez. Nitekim yüce Allah, domuzların da yaratıcısı olduğu halde, O’na,”Ya halikal hanazir” denilemez. .

4-) Kaldı ki, Allah‘ın hikmetine mis. etle, deriz ki,”Senin hikmetine nisbetle kötulük dıyebir şey yoktur. Çünkü Sen hiçbir şeyi boşuna/abes olarak yoratmozsın.”

Yorum yapın