Ölümü Çokca Anmak
Ölümü Çokca Anmak Ölümü anmak lezzetleri tıkar, şehvetleri tahkir eder ve ahireti göz Önünde tutar.
Ölüm anı yaşayanları izlemek, onların sarhoşluk ve eğilimlerini, ruhla tutuşma ve şiddetli hâllerini seyre koyulmak en büyük ibrettir. Ölüleri yıkamakla kalpler yumuşar ve gözler yaşarır. Kabirleri ve ıssızlığını görme, tövbe etmeyi erkene aldırır ve mutlu bir son için sebep olabilir.79 Hz. Osman (ra) bir kabrin başına dikildiğinde Öyle ağlardı ki sakalı ıslanırdı.
Reklam
Ona, “
Sen cennet ve cehennemi hatırlıyor; hatırlatıyor ve ağlamıyorsun da, böyle bir hâlde mi ağlıyorsun?” dendiğinde, şöyle cevaplamıştı bunu: “
Allah Resülü (sav) şunu derdi: ‘Kabir, ahiret menzillerinin ilkidir. Eğer kul onda kurtulursa sonrası daha kolay geçer, yok eğer kurtulmazsa Sonrası daha çetin geçer.’
Allah Resülü (sav)’in bir diğer sözü ise şuydu: 6Hiçbir sahne görmedim ki kabirden daha menfur (çirkin) olmuş olsun.”80
Kabirleri ziyaret, insana
ölümü hatırlatır,
Ölümü Çokca Anmak dünyadan el etek çekmesini ve; ahirete teşvik etmeyi sağlar. İnsan kabirlerle öğüt ve ibret alır. İmam Kurtubi, ibret ve Öğüdün kabir ziyaretçisine nasıl sirayet edip işlediğini, şu etkili ifadelerle açıklamıştır:
“Kabir ziyaretçisi; bir zamanlar ordu ve askerlere öncülük etmiş, akranları ve aşiretlerle boğuşmuş, bolca mal ve azık biriktirmiş olup ancak şu an medfun olandan ibret alır. Ummadığı bir anda ölüm gelip kendisini bulmuş, beklemediği bir irkilme onu yakalamışta toprağın altına sokmuş, ve hem aile hem de sevdiklerinden kopmuş olanlardan ibret alır. Kabir ziyaret eden, göçüp gitmiş olan kardeşlerinin ve yaşıtlarının hâllerini bir düşünsün.
Onlar ki zamanında ümitlerine ulaşmış, mal biriktirmişlerdi. Ancak şimdi nasılda ümitleri kesilmiş ve malları kendilerine fayda sağlamaz olmuş. Toprak, onların güzel yüzlerini silmiş, parçaları kabirde dağılmış. Geride kalan kadınları dul olmuş, evlatlarını yetimlik sarmış ve başkaları onların yol ve servetlerini paylaşmış. İşte böyle bir düşünme ve ibrette, ziyaretçiden dünyanın tüm hırs ve gayretleri kalkar, artık ahiret işlerine yönelir. Dünyaya sırt döner, Mevla’sına itaat etmeye koyulur. Kalbi yumuşar ve azaları haşyet duyar.”8‘
Post Views: 23
