el KUDDÛS Esma-ül Hüsna

star vote post

el KUDDÛS Esma-ül Hüsna

el KUDDÛS Esma-ül Hüsna, hatadan, gafletten her türlü eksiklikten ve noksanlıktan münezzeh; pak, temiz olan kutsal, yüce olan demektir.

Ey bütün kemal sıfatları kendinde bulunan “Kuddûs” olan Allah’ım! Halimizi, hayrımıza sebep kıl.

Allah, hissin idrak ettiği, hayalin tasavvur ettiği, vehmin tahayyül ettiği, fikrin tasarladığı her vasıftan münezzeh ve müberradır. O hatadan, gafletten, acizlikden ve her türlü eksiklikten çok uzak ve pek temiz olandır. Bu bakımdan her türlü takdîse lâyıktır. Göklerde ve yerde olanların tümü, Melik, Kuddüs, Aziz, Hâkim olan Allah’ı tesbih eder. (Cuma Suresi, 1)

Reklam

Allah yeryüzünde, gökyüzünde, uzayın derinliklerinde, toprağın altında bulunan her şeyin, kısacası mikro ve makro âlemlerdeki her şeyin tek Yaratıcısı’dır. İnsanın gözünü çevirip etrafına baktığında görebildiği ve çıplak gözle göremediği her yerde bulunan düzen, kanunlar, istikrarlı gidişat tamamen Allah’a aittir. “Şüphesiz Allah, gökleri ve yeri zeval bulurlar diye (her an kudreti altında) tutuyor. Andolsun, eğer zeval bulacak olurlarsa, Kendisi ’nden sonra artık kimse onları tutamaz… ” (Fatır Suresi, 41) ayetiyle bildirildiği gibi var olan tüm sistemin düzenleyicisi ve koruyucusu O’dur. Allah’ın Son derece aciz olarak yarattığı insanlar hata yapar, unutur, yanılır, gaflete düşerler. Aynı zamanda hem bedeni, hem ruhi yönden son derece eksiklik ve acz içindedirler. Ömürleri boyunca bedenlerine bakmak, yaşayabihnek için ona sürekli ihtimam göstermek zorundadırlar. Bedenlerini biraz fazla çalıştırsalar, birkaç gün uykusuz, bir gün susuz bıraksalar son derece aciz bir duruma düşmüş olurlar. Ancak her şeyin Yaratıcısı ve “en güzel isimlerin sahibi’ olan Allah elbette tüm eksikliklerden münezzehtir.

el-Kuddûs

Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: “O Allah ki, O’ndan başka ilâh yoktur, O, Melik’tir, Kuddüs’tur, Selâm’dır…”922 Kuddüs, her türlü kötülük ve eksiklikten uzak, temiz, kutsal, yüce ve saygın olan demektir. el-Halîmî der ki: “Kuddüs, bütün üstün ve güzel sıfatlarla övülen, methedilen demektir. Dolayısıyla Allah’ı takdis etmek, O’nu tesbih etme; Allah’ı tesbih etmek, O’hu takdis etme anlamını kapsar. Bir bakıma ikisi iç içedir. Allah’ tan kötü sıfatları nefyetmek, O’nun güzel sıfatlara sahip olduğunu kabul etmek demektir. Örneğin, “’O nun ortağı ve benzeri yoktur” dediğimizde bu, Allah’ ın bir ve tek olduğunu kabul ettiğimizi ispat eder. Aynı şekilde“ “Hiçbir şey O’nu aciz bırakamaz” dediğimizde bu, O’nun güçlü ve her şeye gücü yeten Kâdir olduğunu kabul ettiğimiz anlamına gelir. Yine “O, hiç kimseye zulmetmez” dedigimizde bu, O’nun bütün hükümlerinde ve fiillerinde âdil oldugunu kabul ettiğimizi gösterir. Diğer yandan Allah’ ın güzel sıfatlara sahip olduQunu kabul etmek, kötü sıfatların O’nda bulunmadığı anlamına gelir. Örneğin “Allah, Alim’dir, bilendir” dedigimizde bu, O’nun bilgisiz ve cahil olmadıgını ispat eder. Yine “O, Kâdir’ dir” dediğimizde bu, acizlik sıfatının O’ nda bulunmadığını gösterir. Özetle “O, şöyledir” dediğimizde bu sözün zâhiri, takdis; “O, şöyle değildir” dediğimizde bu sözün zâhirî de tesbihtir.

İhlâs Sûresi

İhlâs Süresinin ilk iki âyeti olan “Kul huvallâhu Ehad. Allâhu’sSamed” (De ki: O Allah birdir. Allah Samed’dir -her şey varlığını ve devamını O’na borçludur. O hiç bir şeye muhtaç degildir-) âyetleri takdîsi; “Lem yelid Ve lem yüled ve lem yekun lehü kufuven Ehad” (Kendisi doğurmamıştır ve doğrulmamıştır. Hiçbir şey O’nun dengi değildir) âyetleri ise tesbihi ifâde eder. Bunlarin her ikisi de yani hem takdîs hem de tesbih; Yüce Allah’ın vahdaniyetini ve tek varlık olduğunu, O’nun benzeri ve ortalığının bulunmadığını ispat etmektedir.
Yorum yapın